Medeni Kanun'un 165. maddesinde düzenlenen akıl hastalığına dayalı boşanma, belirli koşullar altında gerçekleşir. Bu koşullar şunlardır:
Bir eşin evlilik birliği içinde akıl hastalığına yakalanmış olması gerekmektedir. Bu, belirli bir tıbbi teşhis ve raporla kanıtlanmalıdır.
Akıl hastalığına dayalı boşanma davasında en önemli unsur, eşin akıl hastalığına sahip olup olmadığının belirlenmesidir. Hâkim, bu konuda tıbbi raporlar, tanıkların ifadeleri ve diğer delilleri değerlendirerek kararını verir. Akıl hastalığının ciddiyeti ve sürekli olup olmadığı da önemli bir husustur.
Akıl hastalığına dayalı boşanma davasında bir diğer önemli şart, evlilik birliğinin sürdürülemez olduğunun kanıtlanmasıdır. Akıl hastalığı, eşler arasındaki ilişkiyi derinden etkileyebilir ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılabilir. Hâkim, bu durumu objektif bir şekilde değerlendirir.
Hâkim, akıl hastalığına dayalı boşanma davasında delilleri ve tarafların iddialarını dikkatlice değerlendirir. Tarafların beyanları, tıbbi raporlar, tanıkların ifadeleri ve diğer deliller hâkimin kararını şekillendirir. Hâkim, adil ve objektif bir şekilde kararını verirken, tarafların haklarını da gözetir.
Akıl hastalığının, iyileşmesi mümkün olmayacak bir derecede olması gerekmektedir. Bu durum, eşin sağlık durumunun kalıcı ve tedavi edilemez olduğunu göstermelidir.
Akıl Hastalığının Ortak Hayatı Çekilmez Hale Getirmesi: Eşlerden birinin akıl hastalığı, diğer eş için ortak hayatı çekilmez bir hale getirmelidir. Bu, akıl hastalığı nedeniyle evlilik birliğinin sürdürülemeyecek kadar zor hale geldiğini gösterir.
TMK'ya göre, akıl hastalığına dayalı boşanma davası için akıl hastalığının sürekli ve iyileşmez olması gereklidir. Bu, eşin akıl hastalığına sahip olduğunun kesinleşmiş olması ve hastalığın tedavi edilemez nitelikte olması anlamına gelir. Geçici veya iyileştirilebilir durumlarda bu şart gerçekleşmez.
Akıl hastalığının iyileşmesinin mümkün olmadığını belirlemek için resmi bir sağlık kurulu raporu gereklidir. Bu rapor, eşin sağlık durumunu ve tedavi olanaklarını objektif bir şekilde değerlendirir ve hastalığın kalıcı olduğunu doğrular.
Akıl hastalığına dayalı boşanma davası, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış durumda olan eşler için bir çözüm olabilir. Ancak, bu tür bir boşanma davası için belirli koşulların karşılanması gerekmektedir. Eşlerin akıl hastalığına ilişkin tıbbi ve yasal belgelerle desteklenmiş olması önemlidir. Bu şartlar yerine getirildiğinde, mahkeme tarafından boşanma kararı verilebilir.