Hayata Kast ve Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış TMK’ un 162. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede iki ayrı boşanma sebebi düzenlenmiştir. Bunlardan ilki, hayata kast diğeri pek kötü veya onur kırıcı davranıştır. Hayata kast, eşlerden birinin diğerini öldürmek, hayatına son vermek amacıyla yaptığı hareketleri kapsar. Örneğin, erkeğin mutfak tüpünü açık bırakıp gitmesi sonucu sızan gazdan zehirlenen kadının ev gelen çocuklarınca kurtarılması gibi.

Akıl hastası bir eş, diğer eşi öldürmeye teşebbüs ederse, burada boşanma davası hayata kasttan değil, akıl hastalığı nedeniyle açılabilir, çünkü akıl hastası olan bir kimsenin kusurlu davranışından söz edilemez. Pek kötü veya onur kırıcı davranış ise, eşe bedensel ve ruhsal acılar veren onun şeref ve haysiyetini zedeleyen davranışlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Eşe devamlı olarak toplum içinde hakaretler etmek, eşe maddi cebir uygulamak gibi hareketler örnek olarak verilebilir. Burada kanun metninde ifade edildiği üzere onur kırıcı davranışın ağır derecede olması gerekir.

Medeni Kanun'un 162. maddesinde, boşanma sebeplerinden hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış şeklinde iki ayrı durum düzenlenmiştir. Bu maddelerde belirtilen koşulların varlığında, eşlerden biri boşanma davası açabilir.

Hayata Kast

Hayata kast, bir eşin diğerini öldürme veya hayatına son verme niyetiyle hareket etmesini ifade eder.

Örneğin, bir eşin mutfak tüpünü açık bırakıp gitmesi sonucu sızan gazdan zehirlenen diğer eş, hayata kasttan zarar görmüştür.

Akıl Hastalığı Durumu

Akıl hastalığı nedeniyle yapılan hareketler, hayata kast olarak değerlendirilmez. Ancak, bu durumda boşanma davası akıl hastalığına dayandırılabilir.

Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış

Bu durumda, bir eşin diğerine bedensel ve ruhsal acılar veren, şeref ve haysiyetini zedeleyen davranışlar sergilemesi söz konusudur.

Toplum içinde sürekli olarak eşe hakaret etmek, maddi cebir uygulamak gibi davranışlar pek kötü veya onur kırıcı davranışlar olarak kabul edilir.

Kanun metnine göre, bu davranışların ağır derecede olması gerekmektedir. Yani, sıradan kırgınlıklar veya anlaşmazlıklar bu kategoriye girmez.

Hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranışlar, evlilik birliğinin sağlam temeller üzerine kurulması gerektiği düşüncesiyle ciddi şekilde ele alınmalıdır. Bu nedenle, bu tür davaların incelenmesi ve değerlendirilmesi, eşlerin haklarının korunması ve adil bir sonuca ulaşılması için büyük önem taşır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunda, hukuki süreçlerin titizlikle yürütülmesi ve adil bir sonuca ulaşılması, tarafların gelecekteki refahı ve mutluluğu açısından hayati önem taşır.

SORULAR

TÜMÜNÜ GÖR
BİZE SORUN
CAPTCHA
Başa Dön