Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 185. maddesinin son fıkrasına göre, eşler birbirlerine yardımcı olmakla yükümlüdürler. Bu yükümlülük, eşlerin karşılıklı olarak birbirlerine destek olmalarını ve dayanışma içinde hareket etmelerini gerektirir. Eşlerin birbirlerine yardım ve dayanışma yükümlülüğü çeşitli şekillerde olabilir ve evlilik birliğinin temel dayanaklarından biridir.
Eşlerin birbirlerine yardım ve dayanışma yükümlülüğü, evlilik birliğinin her alanını kapsar. Bu yükümlülük, evlilik birliğinin masraflarının karşılanmasında, mesleki ve kişisel gelişimde, sağlık sorunlarında ve duygusal destek sağlamada kendini gösterir. Örneğin, eşlerden birinin evlilik birliğinin masraflarını karşılamak için diğer eşin işyerinde veya kendi işyerinde çalışması, yardım ve dayanışma yükümlülüğünün bir parçasıdır. Bu, sadece maddi destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda eşler arasındaki işbirliğini ve ortak hedeflere ulaşma çabasını da güçlendirir.
Eşlerin birbirlerine yardım ve dayanışma yükümlülüğü, eğitim ve mesleki gelişim alanında da geçerlidir. Eşlerden biri, diğer eşin eğitimini veya mesleki gelişimini tamamlamasına yardımcı olabilir. Bu, maddi destek sağlama, ders çalışma ortamı yaratma veya mesleki gelişim için gerekli kaynakları temin etme şeklinde olabilir. Eşler, birbirlerinin kariyer hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunarak, karşılıklı başarı ve memnuniyet duygusunu pekiştirirler.
Eşlerden biri hasta olduğunda, diğer eşin ona maddi ve manevi destek sağlaması, yardım ve dayanışma yükümlülüğünün önemli bir parçasıdır. Bu, hastanın tedavi masraflarını karşılamanın yanı sıra, ona moral vermek, bakımını üstlenmek ve yanında bulunmak anlamına gelir. Eşler, zor zamanlarda birbirlerine destek olarak, evlilik birliğinin dayanıklılığını ve duygusal bağlarını güçlendirirler. Manevi destek, eşlerin birbirine karşı sevgi, şefkat ve anlayış göstermesiyle de ilgilidir.
Ortak Hedefler ve İşbirliği
Eşlerin yardım ve dayanışma yükümlülüğü, ortak hedeflere ulaşmada ve işbirliği yapmada da kendini gösterir. Eşler, aile içi görevleri paylaşarak ve birbirlerinin yükünü hafifleterek, evlilik birliğinin sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlarlar. Bu, ev işleri, çocuk bakımı, mali sorumluluklar ve diğer günlük görevlerin eşit bir şekilde paylaşılması anlamına gelir. Eşler, birbirlerinin güçlü ve zayıf yönlerini dikkate alarak, uyum içinde çalışmalı ve birbirlerine destek olmalıdırlar.
Manevi ve Duygusal Dayanışma
Eşlerin manevi ve duygusal dayanışması, evlilik birliğinin temel taşlarından biridir. Eşler, birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak ve zor zamanlarda destek olmak için çaba göstermelidirler. Bu, empati, anlayış, sabır ve sevgi gerektirir. Eşlerin birbirlerine karşı dürüst ve açık olmaları, duygusal bağlarını güçlendirir ve evlilik birliğini sağlam temellere oturtur.
Eşlerin yardım ve dayanışma yükümlülüğü, evlilik birliğinin sağlam ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel unsurlardan biridir. Bu yükümlülük, maddi destekten manevi desteğe kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Eşler, birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirerek, evlilik birliğini güçlü ve sağlıklı tutarlar.